CNN.com - Top Stories

15 Temmuz 2014 Salı

BABAYA MEKTUP’DA BABA KORKUSU VE KAÇIŞ

BABAYA MEKTUP’DA BABA KORKUSU VE KAÇIŞ
            Bir oğulun iç döküşünü, söylemek isteyip de söyleyemediği şeyleri, iç dünyasındaki haykırışı anlatır babaya mektup. Anlatıcı, babasıyla olan ilişkisinden, babasının otoriter hareketleri yüzünden ortaya çıkan baba korkusu ve bu korkunun yol açtığı sorunlardan bahseder. Bu korkudan kurtulmak için birkaç kez evlenmeyi dener fakat bu denemeler başarısızlıkla sonuçlanır.
            Anlatıcı babayı değerlendirirken onu hep kendinden üstün görmüş ve kendisini “zayıf, ürkek, ezik, kararsız” (2013: 17) bir insan olarak tasvir etmiştir. Böyle bir insan olmasının nedenini babasından aldığı eğitime ve ona karşı olan korkusuna bağlamıştır. Bu korku sadece babasının ruhsal özelliklerinden (çabuk sinirlenen bir insan olmasından) kaynaklanmamaktadır. Aynı zamanda babasının fiziksel özellikleri ile oğlunu ezen bir baba olmasından kaynaklanır. Mesela, anlatıcı mektubun bir bölümünden babasının bedeni hakkında söyle der: “Sık sık bir kabinde birlikte soyunduğumuzu hatırlıyorum sözgelimi. Ben sıska güçsüz ince; sen güçlü, iri, geniş. Kendimi acınılası bir halde görürdüm, üstelik yalnızca senin önünde değil, tüm dünya önünde, çünkü sen benim için her şeyin ölçütüydün.” (2013: 21). Anlatıcı bu korkudan kaçmak için farklı yollar denemiştir. Evlilik… Aslında bu kaçma girişiminin bir sonucudur. Onun gözünde evlilik babayla eşit haklara sahip olma, bağımsızlaşmadır. Kardeşi Elli’nin evliliği sonucunda babasıyla olan savaşı kazandığını ve özgür olduğunu düşünür. Örneğin anlatıcı söyle demiştir; “Gerçekte evlilik girişimleri, senden kaçmak için en görkemli ve umut verici çabaya dönüştü, ne ki ardından gelen başarısızlık da aynı ölçüde görkemli oldu.” (2013: 55). Kafka’nın annesi Julie Kafka oğluyla ilgili olarak şunları yazmıştır: “O belki de evlilik için yaratılmamış, çünkü bütün arzusu yazmak, bu, onun için hayattaki en önemli şey.” (Heller, 1967: 612). Aslında yazmak da bu kaçışın bir sonucudur. Çünkü ona göre yazmak özgür olmaktır. Mektubun son bölümlerinde söyle demiştir anlatıcı: “Yazıda ve onunla bağlantılı konularda küçük bağımsızlaşma girişimlerinde bulunduğuma, çok küçük ölçekli başarılar getiren kaçış girişimlerinde bulunduğuma daha önceden değindim.” (2013: 64).
            Sonuç olarak anlatıcı mektubunda babasından duyduğu korkunun üzerindeki etkilerini anlatmış ve bu korkudan kurtulmak için çözümün evlilik ve yazmak olduğunu düşünmüştür.
           
                                                                    KAYNAKÇA
Heller, Erich. Franz Kafka. Frankfurt: am Main, 1967.

Kafka, Franz. Babaya Mektup. İstanbul: Can Yayınları, 2013.

Mustafa Enes Şahin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder