TASMALI GÜVERCİN’DE İLETİŞİMSİZLİLİK SORUNU
İletişim çağının en büyük sorunudur iletişimsizlik.
Birbirini anlamayan, görmezden gelen, ötekileştiren, kendini ifade edemeyen
insanlarla çevrilmiştir etrafımız. Aynı evde yaşayıp birbirlerini çok az gören
aile üyeleri, aynı apartmanda yaşayıp birbirini tanımayan komşular, kültürel
farklılıkları yüzünden ötekileştirilen insanlar, yeni ve eski nesil arasındaki
iletişimsizlik… Günümüz öykücülerinden Cemil Kavukçu Tasmalı Güvercin adlı öykü kitabında bu sorunları okuyucuya
hissettirmiştir.
Kitabın ilk öyküsü olan Teferiç adlı öyküde Boşnak bir
öğrenciyle öğretmeni arasında yaşanan iletişimsizlik tasvir edilmiştir. Öğrenci
anlatmak istediği olayı kendi dilindeki kavramlarla anlatmaya çalışmış ve bunu
anlamayan öğretmen bu duruma kızmıştır. Bunun üzerine öğrenci kendisini ifade
edememiş ve ağlamaya başlamıştır. Öğretmen; “Şu göçmen çocukları da ne kadar
güvensiz, ne kadar alıngan oluyordu.” (Kavukçu 19) diye düşünmüştür. Burada
görüldüğü gibi öğretmen Boşnak öğrenciyi ötekileştirmiş, onu anlamaya
çalışmamış, kültürel farklıklardan dolayı iletişim kuramamıştır. Nitekim
günümüzde ortaya çıkan buna benzer sorunlar insanların birbirini anlamaya
çalışmamasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca Kavukçu komşular ve aile arasındaki
iletişimsizlik sorununa Hangi Kedi
adlı öyküsünde değinmiştir. Aynı binada yaşayan ama hangi dairede oturduğunu
bile bilmeyen komşulardan bahsetmiştir. “Karşılaştığımızda selamlaşmadığımız,
birbirimize günaydın, iyi günler, iyi
akşamlar dilemediğimiz, adını Soğuk Nevale
taktığım kadın park yerindeki otomobilin başında dikilmiş bana bakıyordu” (Kavukçu
33). Günümüzde bu derece iletişimsizlik sorunu olan, birbirlerini görmezden
gelen insanları görmekteyiz. Ayrıca Kavukçu aynı öyküde aile içinde yaşanan
iletişimsizlik sorununu Soğuk Nevale ve
kızı üzerinden okuyucuya aktarmıştır. “ Seslenmiyordu, kızmıyordu, bir rüya
âlemindeymişçesine boş boş bakıyordu kızına. Aralarında anne kız değil de,
bakıcı çocuk ilişkisi var gibiydi.” (Kavukçu 34). Anlatıcı, yeni nesil ve eski
nesil arasındaki iletişimsizliği de Madalyon
adlı öyküsünde ele almıştır. Öyküde, çocukluk hayalini gerçekleştirmek
isteyen Naci arkadaşı Bahtiyar ile birlikte sabah namazını
kılmak için tarihi bir camiye gider. Daha önce hiç camiye gitmemişlerdir ve bu
yüzden çok heyecanlıdırlar. Fakat dış görünüşlerindeki farklılık camiye namaz
kıldırmaya gelen yaşlı adamı korkutmuştur. “Korkmakta haklıydı, çünkü kot
pantolonlu, uzun saçlı bu kişiler onun her zaman ki bildiği cemaatten değildi”
(Kavukçu 42). Burada da iletişimsizlik yüzünden toplumda ortaya çıkan,
insanları dış görünüşleriyle değerlendirilmesinden kaynaklanan sorun
anlatılmıştır. Hocanın korkmasını anlayan Naci;
“Ama ona bunun çocukluğundan kalma bir özlem olduğunu nasıl anlatabilirdi
ki.” (Kavukçu 42) diye düşünmüştür. Yazar burada eski ve yeni nesil arasında ki
iletişimsizliğe vurgu yapmıştır.
Bahsedilen olaylarda karakterler
birbirleriyle sağlıklı iletişim kuramamışlardır. Nitekim günümüzde bu
durumlarla sıkça karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Kavukçu etkileyici üslubuyla
bu sorunları satır aralarında bıraktığı izlerle, hikâyelerin bütünlüğünü
bozmadan okuyucuya başarılı bir şekilde aktarmıştır.
KAYNAKÇA
Kavukçu,
Cemil. Tasmalı Güvercin. İstanbul:
Can Yayınları, 2014
Mustafa Enes Şahin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder