Mustafa
Enes Şahin
Kitap
Adı : Haldun Taner Bütün Hikayeleri – 3
Yayınevi:
Bilgi Yayınevi
Baskı
Tarihi : Mart 2013 Onuncu Basım
Sayfa
Sayısı : 184
GÜLEREK ÖLMEK (HALDUN TANER) ÖYKÜ İNCELEMESİ
Cumhuriyet dönemi edebiyatımızın
önemli yazarlarından biri olan Haldun Taner modern hikâye tarzının temsilcilerindendir,
özellikle tiyatro eserleri ve öyküleriyle tanınmıştır. Yazar öykülerinde “insan
ve insani değerler, doğa, yaşam, zaman, psikolojik durumlar, insanların seçme
yetisi, seçicilik özelliği, fetişizm, anormallik” (Yalçın, 1995: 92-200) gibi
konuları işlemiştir. Haldun Taner öykülerini dönemsel akımlardan ve yazınsal
gruplardan etkilenmeden bağımsız olarak yazmaya çalışmıştır. Yoğun olarak
öykülerini yayımladığı dönem olan 1950’ler ülkemizde Varoluşçu-Gerçeküstü
anlayışa sahip öykülerin hâkim olduğu bir zaman dilimidir ve o dönemde diğer
bir akım da sosyal gerçekçiliktir. Haldun Taner ise “herkesin anlayabileceği halkçı bir üslup”
(Tosun, 2011: 11) benimsemiştir.
Haldun Taner, “Gülerek Ölmek” adlı öyküsünde
Ankara’da bir şirkete başmühendis olan ayrıca yüzmeyi iyi bilen, havalı bir
kişiliğe sahip olan Sekban Bey’i ve Akçakoca’ya yapacağı üç günlük tatilini,
oradaki insan tiplemelerini, ölüm korkusunu Sekban karakteri üzerinden anlatmış
ve insanın zayıf yanlarını ortaya koymuştur. Öykünün ana karakteri olan Sekban
Bey planlı, programlı bir insandır. Yazar burada Sekban Bey arayıcılığıyla diğer
öykülerinde olduğu gibi ( Onikiye Bir Var – Haldun Taner ) zaman kavramı
üzerinde durmuştur. Öykünün geçtiği yer Akçakoca’da bir oteldir. Otelde bulunan
kişiler yüksek mevkilerde bulunan, zengin kimselerdir. Bu kişiler okuyucuya
batı özentisi, kendi toplumunu beğenmeyen kişiler olarak yansıtılmıştır. Yazar
öyküsünde çeşitli çatışmalara da yer vermiştir. Sekban Bey’in denizin dalgalı
olduğu bir zamanda yüzmek istemesine otelde kalan müşterilerin karşı çıkması ve
Sekban Bey’i korkutmaya çalışmaları birey toplum çatışmasına ve Sekban Bey’in
dalgalarla boğuşması insan-doğa çatışmasına örnek gösterilebilir.
Öyküde olaylar 3. tekil şahıs yani tanrısal
bakış açısıyla anlatılmıştır. Yazar öyküde diğer öykülerinde de olduğu gibi
sade bir dil kullanmıştır (Tosun, 2011: 11), ayrıca Sekban Bey karakterinin
üzerinden birçok betimlemeye yer vermiştir. Bu betimlemeler arayıcıcıyla yazar
Akçakoca halkının yaşam biçimi hakkında bilgi edinmemizi sağlamıştır. “Hava somurtuktu.
Gökyüzü raporu da ilerisi için pek iyimser görünmüyor. Çoğunluğu kurşuni ama birkaçı da bayağı
yüklü siyah bulutlar, bir yere geç kalmışlar gibi telaşlı telaşlı güneye doğru
uçuşuyorlar. ” (s.158) öykünün bu bölümünde yazar kişileştirme sanatını
kullanmıştır. Öyküdeki olaylar birbirini takip etmektedir, dolayısı ile öyküde
öyküleyici anlatımda kullanılmıştır. Örneğin “ Sekban ilerledi. Soldan önüne
bir deniz topu yuvarlandı. Sekban, sol ayağını topun üstünden aşırıp kalan sağ
ayağının içi ile topa dokundu” (s. 161) . “
“Dün hava güzeldi. Ama yine denize giremedim” dedi siyah süveterli,
siyah pantolonlu Ankaralı hanım. “ Mandalar banyo yapıyorlardı plajda. Bir koku
bir koku” ” cümlesiyle yazar istiare sanatını kullanmıştır. Öyküde dikkat çeken
önemli noktalardan biri de yazarın çeşitli alıntılar yapmasıdır. “Hep aynı
fikre bağlılığı taassup haline getirmedim. Ben gerçek arayıcısıyım. Bir konu
üzerinde, o an ne düşündümse, onu söylemeliyim. Aynı konuda daha önce ne
söylemiş olduğumu hiç hesaba katmadan (Gandhi - Hayat Yolundaki Tecrübelerimin Hikâyesi)
” (s. 169 ), “ “Faraziyenizi çok yanlış önyargılara oturtuyorsunuz Sayın Miss
Websters” diyordu. “Sakin bir deniz, sadece şairane bir imgedir. Aslında deniz
durmadan huzursuzluk içindedir. Her an bir fırtına patlayabilir. Hem de en umulmadık
zamanda” (Agatha Christie - Hercules Poirot’un Tatili ” (s.170 ) Bu alıntılar
ile Sekban Bey karakterinin başına gelecekler okuyucuya hissettirilmiştir.
Sonuç olarak Haldun Taner Sekban Bey
karakteri üzerinden çeşitli insan tiplerini incelemiş, çatışmalara yer vermiş,
söz sanatlarını kullanmış ve açık bir dil kullanmıştır.
KAYNAKÇA
Yalçın, Sıddıka Dilek Haldun Taner'in Hikayeleri ve
Hikayeciliği, (1995) Ankara: Bilgi Yayınevi
Tosun, N. (2011). “Bir Hayat Projesi Olarak Mutluluk”, Türk
Edebiyatı, (451): 10-13.
Taner, Haldun (2013) Bütün Hikayeleri – 3 ; Bilgi Yayınevi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder