CNN.com - Top Stories

7 Ocak 2014 Salı

Montaigne

Mustafa Enes Şahin


MONTAIGNE DENEME KİTABI İNCELEMESİ
            Stefan Zweig kaleme aldığı çok sayıda deneme, öykünün yanı sıra yaşamöyküleriyle de ünlüdür. Yazar yazılarında tarihsel karakterler hakkındaki yorumlarına, psikolojik çözümlemelere yer vermiştir. Avrupa’da yaşanan siyasal olaylara çok üzülen yazar 1942 de intihar etmiştir. Yazar Montaigne hakkındaki denemesini ölümünden yaklaşık bir yıl önce yazmıştır.
            Yazar kitabı kaleme alırken kendini Montaigne’in yerine koymuş ve denemelerini onun gözünden yorumlamaya çalışmıştır. Bunu yaparken aradaki dört yüz yıllık zaman farkının verdiği zorluklardan kitabında şu şekilde bahsetmiştir; “Onun Denemeler’ini, içinde bize kendini bırakmış olduğu bu tek kitabı ilk defa yirmi yaşımdayken elime aldığımda, açıkça söylemem gerekirse, onu ne yapacağımı pek bilememiştim… Montaigne’in Fransızcasını bile epey eskimiş ve acemice buluyorum; üstelik kullandığı dil, tıka basa Latince alıntılarla doluydu. Montaigne’in yumuşak ve dengeli bilgeliği ile de ilişki kuramıyordum.” (Zweig-18). Yazar kitapta Montaigne’in kendi özgürlüğüne verdiği önem ile ilgilendiğini vurgulamıştır; “ Beni ise bugün Montaigne’in yalnızca tek bir yanı ilgilendiriyor: Bu düşünürün bugün yaşadığımıza çok benzeyen bir zamanda iç dünyasında nasıl özgür kaldığı ve bizim de onu okuyarak örnek alarak kendimizi nasıl güçlendirebileceğimiz. Ben, Montaigne’i, dünyadaki her homme libre’in, yani her özgür insanın ilk atası, koruyucusu ve dostu, bu yeni, ama yeniliğine rağmen sonrasız bilim dalının, kendini her şey ve herkes karşısında ayakta tutabilme biliminin en iyi öğreticisi sayıyorum.” (Zweig-26).
            Yazar, kitaba Montaigne’in hayat hikâyesini küçük bir çocukken nasıl yetiştirildiğini anlatarak başlar. Ailesi onu bir soylu gibi yetiştirmeye çalışmıştır. Michel de Montaigne, henüz küçük bir çocukken evinden yani ünlü Montaigne Şatosu’ndan uzaklaştırılır ve köyde yaşayan fakir bir oduncu ailesinin yanına verilir, böylece Michel’in eğitimin ilk aşaması başlar. Babası oğlunun bu yolla sade bir hayata alışmasını ve aza yetinmeyi öğrenmesini ister. Üç yıl sonra Michel tekrar şatoya getirilir ve bundan sonra eğitiminin ikinci aşaması başlar. Michel şatoya getirilen özel hocalardan Latince dersi alır ve altı yaşında Latinceyi anadilinden daha iyi öğrenir. İlerleyen yıllarda Montaigne hayatını şatoda rahatça yaşayarak sürdürmüş, hiçbir işle ilgilenmemiştir fakat babasının ölümü onun hayatının dönüm noktası olmuştur. Babasının ölümüyle birlikte bütün işler Montaigne’e kalmıştır ama o bunları yapmayacak kadar tembeldir. Bu olaydan sonra Montaigne kaderini sorgulamaya karar verir. Şatoda kendisine özel bir oda kurar ve Montaigne on yıl sürecek olan inziva hayatına başlar. Yani asıl Montaigne burada olur. Otuz sekiz yaşında dünyadan elini eteğini çekmiştir. Artık kendinden başka kimseyle ilgilenmek istememektedir. Daraldığı zamanlarda kendisini motive etmesi için kitaplığın duvarına şu sözü yazar; “Hz. İsa’nın doğumunun 1571. yılında, Mart’ın ilk gününün arifesinde sarayda köle gibi çalışmaktan ve resmî görevlerin yükünden çoktandır yorgun düşmüş, ama henüz gücü yerinde olan otuz sekiz yaşındaki Michel de Montaigne, sanatın bakir kucağında dinlenmeye karar vermiştir. Kaderi, atalarının bu sakin yuvasının elinde kalmasına izin verirse büyük bir bölümü geride kalmış bu yaşamın kalan akışını burada, sessizlik ve güven içinde tamamlayacaktır.” (Zweig-57). Montaigne 48 yaşında inziva hayatını bitirir ve uzun bir yolculuğa çıkar. Yolculuktan döndüğünde Montaigne kendini istemediği halde belediye başkanı seçilmiş olarak bulur. Montaigne belediye başkanlığı yaptıktan sonra dostu ve aynı zamanda Fransa kralı olan Naverralı Henri tarafından saraya çağrılır ancak Montaigne artık hiçbir şeyde gözü olmadığı söyler ve bu teklifi geri çevirir. Artık Montaigne için yaşamadığı tek bir deneyim kalmıştır. Ölümü bekleyecektir artık.
KAYNAKÇA
Zweig, Stefan. Montaigne. İstanbul: Can Yayınları, 2013.


            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder