CNN.com - Top Stories

TASMALI GÜVERCİN’DE İLETİŞİMSİZLİLİK SORUNU


            İletişim çağının en büyük sorunudur iletişimsizlik. Birbirini anlamayan, görmezden gelen, ötekileştiren, kendini ifade edemeyen insanlarla çevrilmiştir etrafımız. Aynı evde yaşayıp birbirlerini çok az gören aile üyeleri, aynı apartmanda yaşayıp birbirini tanımayan komşular, kültürel farklılıkları yüzünden ötekileştirilen insanlar, yeni ve eski nesil arasındaki iletişimsizlik… Günümüz öykücülerinden Cemil Kavukçu Tasmalı Güvercin adlı öykü kitabında bu sorunları okuyucuya hissettirmiştir.
            Kitabın ilk öyküsü olan Teferiç adlı öyküde Boşnak bir öğrenciyle öğretmeni arasında yaşanan iletişimsizlik tasvir edilmiştir. Öğrenci anlatmak istediği olayı kendi dilindeki kavramlarla anlatmaya çalışmış ve bunu anlamayan öğretmen bu duruma kızmıştır. Bunun üzerine öğrenci kendisini ifade edememiş ve ağlamaya başlamıştır. Öğretmen; “Şu göçmen çocukları da ne kadar güvensiz, ne kadar alıngan oluyordu.” (Kavukçu 19) diye düşünmüştür. Burada görüldüğü gibi öğretmen Boşnak öğrenciyi ötekileştirmiş, onu anlamaya çalışmamış, kültürel farklıklardan dolayı iletişim kuramamıştır. Nitekim günümüzde ortaya çıkan buna benzer sorunlar insanların birbirini anlamaya çalışmamasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca Kavukçu komşular ve aile arasındaki iletişimsizlik sorununa Hangi Kedi adlı öyküsünde değinmiştir. Aynı binada yaşayan ama hangi dairede oturduğunu bile bilmeyen komşulardan bahsetmiştir. “Karşılaştığımızda selamlaşmadığımız, birbirimize günaydın, iyi günler, iyi akşamlar dilemediğimiz, adını Soğuk Nevale taktığım kadın park yerindeki otomobilin başında dikilmiş bana bakıyordu” (Kavukçu 33). Günümüzde bu derece iletişimsizlik sorunu olan, birbirlerini görmezden gelen insanları görmekteyiz. Ayrıca Kavukçu aynı öyküde aile içinde yaşanan iletişimsizlik sorununu Soğuk Nevale ve kızı üzerinden okuyucuya aktarmıştır. “ Seslenmiyordu, kızmıyordu, bir rüya âlemindeymişçesine boş boş bakıyordu kızına. Aralarında anne kız değil de, bakıcı çocuk ilişkisi var gibiydi.” (Kavukçu 34). Anlatıcı, yeni nesil ve eski nesil arasındaki iletişimsizliği de Madalyon adlı öyküsünde ele almıştır. Öyküde, çocukluk hayalini gerçekleştirmek isteyen Naci arkadaşı Bahtiyar ile birlikte sabah namazını kılmak için tarihi bir camiye gider. Daha önce hiç camiye gitmemişlerdir ve bu yüzden çok heyecanlıdırlar. Fakat dış görünüşlerindeki farklılık camiye namaz kıldırmaya gelen yaşlı adamı korkutmuştur. “Korkmakta haklıydı, çünkü kot pantolonlu, uzun saçlı bu kişiler onun her zaman ki bildiği cemaatten değildi” (Kavukçu 42). Burada da iletişimsizlik yüzünden toplumda ortaya çıkan, insanları dış görünüşleriyle değerlendirilmesinden kaynaklanan sorun anlatılmıştır. Hocanın korkmasını anlayan Naci; “Ama ona bunun çocukluğundan kalma bir özlem olduğunu nasıl anlatabilirdi ki.” (Kavukçu 42) diye düşünmüştür. Yazar burada eski ve yeni nesil arasında ki iletişimsizliğe vurgu yapmıştır.
            Bahsedilen olaylarda karakterler birbirleriyle sağlıklı iletişim kuramamışlardır. Nitekim günümüzde bu durumlarla sıkça karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Kavukçu etkileyici üslubuyla bu sorunları satır aralarında bıraktığı izlerle, hikâyelerin bütünlüğünü bozmadan okuyucuya başarılı bir şekilde aktarmıştır.

                                                                           KAYNAKÇA
Kavukçu, Cemil. Tasmalı Güvercin. İstanbul: Can Yayınları, 2014


Mustafa Enes Şahin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder